SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 2949 >>

DEVAM: 28- HACER-İ ESVED'İ MIHCENİ (DEĞNEĞİ) İLE İSTİLAM (YANi DEĞNEĞİNİ ONA SÜRMEK SÜRETİYLE ZİYARET) EDEN'E AİT BAB

 

حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حدّثنا وَكِيعٌ. ح وَحَدَّثَنَا هَدِيَّةُ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ. حدّثنا الْفَضْلُ ابْنُ مُوسى، قَالاَ: حدّثنا مَعْرَوفُ بْنُ خَرَّد بُوذَ الْمكِّيُّ قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا الطُّفَيْلِ عَامِرَ بْنَ وَاثِلَةَ قَالَ: رَأَيْتُ الَّنبِيَّ صلى الله عليه وسلم يَطُوفُ بِالْبَيْتِ عَلَى رَاحِلَتِهِ يَسْتَلِمٌ الرُّكْنِ بِمِحْجَبِهِ، وَيُقَبَّلُ الْمِحْجَنَ.

 

Ebü't-Tufeyl Amir bin Vasile (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i devesi üzerinde Kabe'yi tavaf ederken, mıhcen (denilen değneği) île Hacer-i Esved'i istilâm ederken ve mihcen'i (istilâmdan sonra) öperken gördüm.

 

 

AÇIKLAMA:     Safiyye (r.anna)'nın hadisini Ebu Davud da rivayet etmiştir.

Mihcen, ucu eğri olan değnektir ki suvari, onunla deveyi sürer ve yere düşen şeyi onun eğri ucuna takarak alır.

 

Aydi'ın, Aydane'nin çoğuludur. Aydane uzun hurma ağacı demektir.

Hamame: Güvercin manasınadır. Ka'be içinde görülen put hurma ağacından güvercin süretinde yapıldığı için ona "Hamamet-i Aydan" denilmiştir. Resül-i Ekrem (s.a.v.) Mekke'nin fetih işini bitirdikten sonra Ka'be-i Muazzama'nın içine girdiğinde orada gördüğü bu putu kırarak dışarı atmıştır.

 

Buhari ile Müslim' in rivayet ettikleri bir hadiste İbn-i Mes'ud (r.a.) şöyle demiştir:

"Resulullah (s.a.v.) (Fetih günü) Mekke'ye girdiğinde Ka'be-i Muazzama etrafında 360 aded put bulunuyordu. Resül-i Ekrem (s.a.v.) elindeki değnekle bunlara dürtüyor ve şöyle buyuruyordu: "Hak geldi, batıl gitti. Batıl gitmeye mahkumdur. Hak geldi, halbuki (ölen batıll ne icada ne de öleni diriltmeye muktedirdir,,, Putlar bir bir yere düştü. Resul-i Ekrem (s.a.v.) o gün ihramda olmadığından tavaf etmekle yetinmişti.

Bu hadisin fıkıh yönünü biraz sonra anlatmaya çalışacağız.

İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisini Tirmizi hariç, Kütüb-i Sitte sahibIerinin hepsi rivayet etmişlerdir.

Amir (r.a.)'ın hadisini Müslim ve Ebu Davud da rivayet etmişlerdir.

 

BU BABDAKİ HADİSLERİN FIKIH YÖNLERİ:

 

1. Binid olarak tavaf etmek caizdir. Hadislerin zahirine göre özür bulunsun, bulunmasın fark etmez. Şafii, İbnü'l-Münzir ve İbn-i Hazm böyle hükmetmişlerdir. Ahmed'den yapılan sahih rivayete göre kendisi de böyle hükmetmiştir. Tavafı böyle eda eden kimseye ceza kurbanı da gerekmez. Fakat en faziletlisi yaya olarak tavaf etmektir. Çünkü Resul-i Ekrem (s.a.v.) ve sahabileri yaya olarak tavaf etmişler. Ancak Resul-i Ekrem (s.a.v.) Veda hacc'ında ve Mekke'nin fetih günü deve üzerinde tavaf etmiştir.

 

Hanefiler ile Malik: Bir özür olmadıkça yaya olarak tavaf etmek vacibtir. Bir kimse özürsüz iken binid olarak tavaf ederse, yaya olarak yeniden yapmak mecburiyetindedir. Şayet tekrar yapmazsa kurban cezasına çarptınlır. Fakat bir mazeret dolayısıyla binici olarak tavaf etmek caizdir ve bir ceza durumu da yoktur, demişlerdir. Ahmed'den de böyle bir görüş rivayet olunmuştur.

 

Bu grub anılan hadislere cevaben şöyle derler: Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in deve üzerinde tavaf etmesi özürler nedeniyle idi. Çünkü Müslim, Ebu Davud, Şafii, Ahmed, Nesai ve başkalarının rivayet ettikleri bir hadiste Cabir bin AbdiIIah (r.a.): "Peygamber (s.a.v.) Veda hacc'ında halk O'nu görebilsin, O halkı görebilsin ve sorusu olan kimseler sorularını O'na sorabilsin diye devesi üzerinde Ka'be'yi tavaf etti ve Safa ile Merva arasında sa'y etti, demiştir." Keza Ebu Davud. Ahmed ve başkasının rivayet ettikleri İbn-i Abbas (r.a.)'ın bir hadisinde: "Resülullah (s.a.v.)         (Veda hacc'ındal

 

Mekke'ye vardığında rahatsız idi. Devesi üzerinde tavaf etti. Sonra devesini çöktürüp iki rekat namaz kıldı." denilmektedir.

el- Ha fız: Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in anılan iki nedenle devesi üzerinde tavaf etmiş olması muhtemeldir. Durum bu olunca, bu babtaki hadisler, özürsüz iken binici olarak tavaf etmenin caizliğine delalet etmezler. Fıkıhçıların sözlerine göre ise özür olmasa bile binici olarak tavaf etmek caizdir. Ancak özür yok iken binici olarak tavaf etmek tenzihen mekruhtur ve yaya olarak tavaf etmek daha iyidir. Tercihe şayan olanı ise özür yok iken binici olarak tavaf etmenin yasaklığıdır. Çünkü Resül-i Ekrem (s.a.v.), devesi üzerinde tavaf ettiği tarihlerde Ka'be'nin etrafındaki mescidin duvarları yapılmamıştı. Mescidin çevresinde duvar yoktu. Ümmü Seleme'nin hadisinde Resül-i Ekrem (s.a.v.) ona: "Sen cemaatın gerisinden tavaf et" buyurmuştur. Bu da tavaf sahasında hayvan üzerinde tavaf etmenin yasaklığına delalet eder. Mescid-i Haram'ın etrafı duvarla çevrildikten sonra Mescid'in içinde hayvan üz'?rinde tavaf etmek yasak olur. Çünkü Mescid'in kirletilmesinden emin olunamaz. Şu halde Mescid'in etrafında duvar yapıldıktan sonra hayvan üzerinde tavaf etmek caiz değildir. Ama duvar çevrilmemiş iken hüküm ayrı idi, o sıralarda mescid durumu yoktu, diye bilgi verir.

 

2. Hacer-i Esved'i baston ve benzeri bir şeyle istilam etmek meşrudur. Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in değnekle istilam etmesi O'nun elle istilam etmesinin güçlüğü haline yorumlanır. Efdal olan elle istilam etmektir. Çünkü Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in elle de istilam ettiği sabittir ve ekseriyetle elle istilam etmiştir. Baston ve benzeri bir şeyle istilam etmekle ilgili ilmi görüşler bundan önceki babta rivayet olunan hadislerin izahı bölümünde verilmiştir.

 

3. Hacer-i Esved'i öpmek veya elle istilam etmek mümkün olmadığı veya güç olduğu zaman, bunun üzerine veya benzeri bir şeyle istilam edildiğinde Hacer-i Esved'e sürülen şeyi öpmek sünnettir.

 

4. İhramsız olarak bile Mekke'ye giren mü'minin Ka'be'yi tavaf etmesi sünnettir. Çünkü Resül-i Ekrem (s.a.v.) Mekke'nin fetih günü ihramsız girip tavaf etmiştir.